Borneo ve Sumatra’daki vahşi maymun topluluklarının “öpücük” seslerini inceleyen araştırmacılar, uzun zamandır düşünüldüğü gibi bu tür seslerin doğuştan gelmediğini ve orangutanların çağrıların yeni versiyonlarını geliştirebildiklerini keşfetti.
Bilim insanları ayrıca, yeni çağrıların geçerli olup olmadığının yerel topluluğun yoğunluğundan etkilendiğini açıkladı.
“DÜŞÜK POPÜLASYONDA YAŞAYAN ORANGUTANLAR YENİ DUYDUKLARI ARGO SESLERİ, ARGO DAĞARCIKLARINA EKLİYORLAR”
Warwick Üniversitesi psikoloji bölümünden çalışmanın yazarı Dr. Adriano Lameira, “Gördüğüm kadarıyla, düşük popülasyonlu topluluklarda yaşayan orangutanlar sürekli olarak kullandıkları bir argo dağarcığına sahipler. Bunlar ‘muhafazakar’dırlar, ancak yeni bir çağrı duyulduğunda yeni sesler hızla dahil edilerek argo zenginleştirilir” dedi.
Bununla birlikte Lameira, yüksek pülasyonlu orangutan topluluklarında ise durumun şöyle gerçekleştiğini söyledi:
“Yüksek yoğunluklu, orangutan topluluklarında, iletişim daha çok bir kakofoniye benzer. Görünüşe göre ‘yeni çağrı’ stilleri ötücü kuşlarda olduğu gibi, bu tip toplulularda soğukkanlılıklarını ve ne kadar asi olduklarını göstermek istediklerinde çıkıyor.”
Diğer taraftan, ötücü kuşlar ve marmosetler de dahil olmak üzere hayvanlar için iletişimde sosyal etkilerin rol oynadığı tespit edilmiş olsa da, yeni araştırmanın arkasındaki ekip, aynı şeyin insan olmayan maymunlar için doğru olup olmadığının belirsiz olduğunu aktardı.
6 BİN SAATİ AŞKIN BİR SÜRE GÖZLEMLENDİLER
Nature Ecology and Evolution dergisinde yayımlanan çalışmanın yazarları, 2005 ve 2010 yılları arasında altı araştırma istasyonunda 6 bin 120 gözlem saatini nasıl harcadıklarını ve yaklaşık 70 orangutanın öpücük seslerini kaydettiklerini açıkladı.
Lameira, bu topluluklar arasında bilinen bir değiş tokuş olmamasına ve birbirlerinden çok uzak olmalarına rağmen, farklı toplulukların bazen çağrıların yeni varyasyonlarını bulduğunu söyledi.
KÜÇÜK TOPLULULUKLAR YENİ SÖZLERİ TUTMA EĞİLİMİNDE
Araştırmacılar, yüksek yoğunluklu orangutan topluluklarının çok çeşitli yeni çağrılar kullandığını, ancak yüksek nüfus nedeniyle birçoğunun hızla kullanım dışı kaldığını buldu. Buna karşılık, küçük gruplar yeni çağrılara daha az denk geldiler, ancak yeni çağrıları daha fazla koruma eğiliminde oldukları görüldü.
Öte yandan Lameira, yeni çalışmaya ek olarak, insan dilleri gibi büyük maymun repertuarlarının sadece dikkatlice kontrol edilemeyen, aynı zamanda hece benzeri kombinasyonlar yapmak için bir araya getirilen ünlü ve ünsüz harflerden oluştuğuna dair artan kanıtlar olduğunu da sözlerine ekledi.