Kartepe Zirvesi’ne online olarak katılan Prof. Dr. Alkin, kentlerdeki hava kirliliğine dikkat çekti
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Dirençli Şehirler ve Şehrin Dönüşümü’ temasıyla bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirdiği 2022 Kartepe Zirvesi’nde hava kirliliği de konuşuldu. Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi Eski Genel Sekreteri Frederic Vallier, ALDA Genel Sekreteri Antonella Valmorbida ve İstanbul Topkapı Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi, Kentsel Gelişim ve Sosyal Araştırmalar Derneği Başkanı Zeynep Banu Dalaman katıldı.
“KENT NÜFUSU ARTTIKÇA ÇÖZÜM BULMAK ZORLAŞIYOR”
Panele online olarak katılım sağlayan Prof. Dr. Emre Alkin, dünyanın en çok nüfusa sahip ülkelerinin gelir seviyesi düşük olan ülkeler olduğunu söyledi. Kentlerde yaşamın artık olmayacağını dile getiren Prof. Dr. Alkin, dünyada tehlikeli ölümlerin en çok hava kirliliğinden olduğuna dikkat çekti. Şehirleşmeden ve buna bağlı olarak oluşan olumsuzluklardan bahseden Prof. Dr. Alkin, Türkiye’yi örnek göstererek, “Avrupa’nın en az uyuyan ülkesi biziz. Stresliyiz. En az egzersiz yapan biziz. Günde 3 saat trafikte kalıyoruz. Böyle bir karışımda kent nüfusunda neler olacağını biliyorsunuz.” diye konuştu.
KENTLEŞME ADALETSİZLEĞE DE NEDEN OLUYOR
Kentleşmenin medeniyeti getirmesinin yanı sıra adaletsizliğin de olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alkin, katma değerden yüksek gelirli insanların payını alırken, emekçilerin alamadığını aktardı. Prof. Dr. Alkin, kent nüfusu arttıkça çözüm bulmanın da zorlaştığını ve ucuz çözümlere gidildiğini de sözlerine ekledi.
“GÖÇMENLER ŞEHİR HEDEFİ KOYAR”
Frederic Vallier ise konuşmasında şehirlerin sorun ve sıkıntıların çok yoğun yaşandığı yerler olduğunu söyledi. Şehirlerin sadece iklim değişikliğinden sorumlu olmadığına değinen Vallier, “Sadece yoğunluk orada olduğundan iklim değişikliğinin kaynağı görülüyor. Şehirlerde pek çok eşitsizlik var. Giderek de artıyor. Göç sorunu var. Göçmenler ülke hedefi koymaz şehir hedefi koyarlar. Paris, İstanbul, Londra olur bunlar” Diye konuştu.
“YEREL YÖNETİMLERİ GÜÇLENDİRMELİYİZ”
ALDA Genel Sekreteri Antonella Valmorbida ise yerel demokrasinin en güçlü otorite olduğunu ifade etti. Valmorbida, “Yerel yönetimlerin vatandaşlara nasıl sahip çıktığını görüyoruz. Yerel yönetimler, seçilen liderler, sivil hizmetçilerle herkesi içine dahil eden şehirler, bir şehrin dirençli ekonomik ve sosyal açıdan güçlü olduğunu gösteriyor. Yerel yönetimleri güçlendirmeliyiz. Buradaki önemli olan şey toplumun yerel demokrasilere katılımıdır. Biz dünyayı iyileştirmek için varız. Hepinizi yerel seviyede toplum için bir şeyler yapmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
“NÜFUS ARTTIKÇA YOKSUNLUK BAŞLIYOR”
Oturumun son konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Banu Dalaman da kent hakkı konusunun üzerinde durdu. Dalaman, “İlk kent tanımlarına gittiğimiz zaman kentlerin kuruluşunu güvenlikle bağlarız. Ama bugüne geldiğimizde güvenlik başka anlamlara geliyor. Ekonomik faaliyet ve iş bölümü çok önemli. Eskiden İpek ve Baharat yollarının geçtiği yerler medeniyetin ilk yerleşim yerleriydi. Artık bambaşka bir şeyden konuşuyoruz. Kentsel iş bölümünde üretim bazından çok farklı şeylerden bahseder olduk. Kent hakkı, sadece oy veren seçmenlerin mi yoksa kentle ilgili bir şekilde ilişkisi olanlar mı? Kentte yeni bireyler olunca yoksunluklarda işin başka bir boyutu haline geliyor. Kentlerde duvar yazıları da mesela o kentin yoksunluğunu yaşayan kişilerin ifade biçimi” şeklinde konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı