Vakanüvis, geçmiş tarihlerde yaşanan sıcak havaları yazdı

Nerde o eski sıcaklar

Vakanüvis

Kuzey yarım küre bir kez daha aşı sıcaklardan bunalıyor. Birkaç yılda bir tekrar eden bu döngü, bazen etkisini fazlaca gösteriyor ve can kayıpları yaşanıyor.

Aşırı sıcakları yaşayan ülkelerde ve tabii bizde de bugünlerdeki sohbetlerin ortak konusu havalar elbette. Sıcaklardan ölümler yaşansa da tarihte bazen öyle hava olayları yaşanmış ki, bugün şikâyet edilen ortamlar “serin” bile kalabilir. Bakalım…

Bir zamanlar deniz suyu sıcaklığı 55 °C’yi bulmuştu

İnsanlar tarih boyunca sıcaklardan bunaldıkları zamanlar yaşadılar. Sadece, hissettikleri bu sıcaklığı kayda geçirecek ölçüm aletleri yoktu.

Eski çağlardaki hava sıcaklıklarına dair sağlıklı bilgi bulunmasa da modern zamanlarda gelişen teknolojiyle bazı tahminî verilere ulaşılmıştı.

Son olarak bir grup araştırmacı geliştirdikleri simülasyon programıyla anlamlı bazı sonuçları ortaya koyabildiler.

Buna göre, Antik Çağ’da, aşırı yağmurlar ve sonrasında ortaya çıkan büyük buharlaşmaları esas alan bir atmosferik tasarlamayla dünyanın okyanus kıyılarında bir dönem deniz suyu sıcaklıklarının 55 °C’ye kadar ulaştığı hesaplanmıştı. Deniz suyu sıcaklığı bu derecelere ulaştığında karadaki hissedilen sıcaklığa dair yapılan yorumlarda, böyle bir sıcaklığa maruz kalan insanların – çok azı dışında – mutlak ölüm sonucuyla karşılaşacağı ifade edilmişti.

Avrupa’da ormanlar kendiliğinden tutuşuyordu

1540’ta Avrupa’da yaşanan kuraklık eski çağlardan kayıtlara girebilen en çarpıcı iklim olaylarından birisiydi.

Tam 11 ay boyunca neredeyse hiç yağmur yağmamıştı. Sıcaklıklar Avrupa’nın hemen her yerinde 40 °C’nin üzerinde seyretmişti. Ormanlar kendi kendine tutuşuyor, boğucu duman birçok bölgede güneşi karartıyordu. 1540 yazında tek bir fırtına bile kayda geçmemişti. Alpler’deki göllerden biri olan 48 km2’lik Thun Gölü’nde sadece birkaç varil su kalmıştı.

Daniel Gabriel Fahrenheit termometreyi buluyor

Zaman içerisinde sıcak havalar etkisini gösterse de bunun derecesini ölçümleyebilmek için 1700’lü yılları beklemek gerekecekti.

Daniel Gabriel Fahrenheit adındaki İngiliz fizikçi 1714 yılında “ısıtılan sıvıların genleşmesi” ilkesinden yola çıkarak ispirtolu ilk modern termometreyi icat etmişti. Fahrenheit, hazırladığı ölçüm skalasında negatif sayı değerlerine yer vermemek için o dönemde laboratuvar ortamında elde edilen en düşük sıcaklığı, termometresinin “0” noktası olarak kabul etmişti. Sonrasında termometresini daha da geliştiren Fahrenheit 1720 yılında ispirto yerine cıva kullanmaya başlamıştı. İngiliz fizikçinin adına izafeten de bu ölçüm “F” ile sembolize edilmişti. Öte yandan, 1742’de İsveçli astronom Anders Celsius ise ısı ölçeklendirme çalışmalarına katkılar yapmıştı. Onun bulduğu değere de yine adından hareketle “Celsius Ölçeği” denilmişti. Böylece ısı ölçmede “F” ve “C” sembolleri kullanılmaya başlanmıştı.

Libyalılar 57,8 °C, Amerikalılar 56,7 °C ‘yi görmüştü

Hava sıcaklığını ölçmeye ilişkin aletler icat edilse de ülkelerin, şehirlerin yaşadığı hava sıcaklığı değişikliklerinin yaygın, düzenli ve kayıt altına alınarak takibi için 1900’lerin başlarını beklemek gerekecekti.

Buna göre, dünya üzerinde günümüze kadar kaydedilen en yüksek sıcaklık 13 Eylül 1922’de Libya’nın Aziziya kentinde 57,8 °C olarak belirlenmişti. Ancak batılı iklim bilimciler, bu değerin sağlıklı ölçülmediğini iddia ederek, 10 Temmuz 1913’te ABD California Furnace Creek’te yaşanan 56,7 °C sıcaklığı dünya tarihinin en yüksek derecesi olarak kabul etmekteler.

Bu arada, California’daki bu bölgeye “Ölüm Vadisi” denilmesi de bir tevafuk olmuştu. Aynı yerde, 30 Haziran 2013’te de hava sıcaklığı 54,0 °C olarak kayda geçmişti. Ayrıca Tunus’un Kebili kentinde 1931’de 55 °C, İsrail Tirat Zvi’de 1942’de 54 °C, Kuveyt ve İran’da 2016 ve 2017’de 54 °C okumaları da görülmüştü.

41 bin Fransız sıcaklardan dolayı öldü

Onsekizinci yüzyıldan itibaren termometrelerin günlük hayata girmesiyle birlikte dünyanın değişik yerlerinden yüksek hava sıcaklıkları kayıtlara girmeye başlamıştı.

Temmuz 1757’de Avrupa genelinde yaşanan sıcak hava dalgasının, 2003’ten önceki 500 yılın en sıcak yazı olduğu belirlenmişti. Ağustos 1896’da Kuzey Doğu Amerika’da yaşanan sıcak dalgası ise tam bin 500 kişinin ölümüne yol açmıştı. 1900 yılının Şubat ayının ilk haftasında – “Ateş Haftası” – Arjantin’de görülen aşırı sıcaklarda da 478 kişi hayatını kaybetmişti. Haftaya “Ateş haftası” denilmişti.

Yine Amerika kıtasında 1901’de meydana gelen sıcak hava dalgası sonucu 9.500 kişi ölmüştü. Avrupa’nın kayda geçmiş en sıcak dalga havalarından birisinin yaşandığı 1912’de de Fransa’da 41.072 ölüm vakası belirlenmişti.

1540’tan sonra 2003’de bir kez daha vurdu

Yüksek hava sıcaklıkları yakın tarihlerde de Avrupa’nın gündemindeydi. 2003 yılında özellikle Fransa’yı etkisi altına alan hava olayı, 1540’tan o tarihe kadar tespit edilmiş en yüksek sıcaklık olarak belirlenmişti. Fransa’da 2003 Temmuz ve Ağustos aylarında yaklaşık 70 bin kişi aşırı sıcaklara bağlı rahatsızlıklardan dolayı hayatını kaybetmişti. Rusya’da da 2010 yılında yine aşırı sıcaklardan 56 bin kişi ölmüştü. Tarihe geçmiş diğer bazı sıcak hava olayları ise şu şekilde sıralanmakta: 1987 Yunanistan 45 °C 1500 ölüm, 2002 Hindistan 44 °C 1200 ölüm, 2015 Hindistan 48 °C, 2500 ölüm, 2015 Pakistan, 47 °C 2000 ölüm.

– Rana Silavi, “Tarihin En Ölümcül Sıcak Dalgalarından Biri Avrupa’da 70.000 kişiyi öldürdü”, Arap Hava Durumu, arabweather.com

– Jennie Cohen, “Tarih Boyunca Isı Dalgaları”, history.com, 27 Temmuz 2020 – Robert Lea, “Eski Dünya’ya Yağmur Fırtınası Çarptı”, newsweek.com, 21 Ağustos 2021

Nerde o eski sıcaklar

Vakanüvis

Kuzey yarım küre bir kez daha aşı sıcaklardan bunalıyor. Birkaç yılda bir tekrar eden bu döngü, bazen etkisini fazlaca gösteriyor ve can kayıpları yaşanıyor. Aşırı sıcakları yaşayan ülkelerde ve tabii bizde de bugünlerdeki sohbetlerin ortak konusu havalar elbette. Sıcaklardan ölümler yaşansa da tarihte bazen öyle hava olayları yaşanmış ki, bugün şikâyet edilen ortamlar “serin” bile kalabilir. Bakalım…

Nerde o eski sıcaklar Vakanüvis Kuzey yarım küre bir kez daha aşı sıcaklardan bunalıyor. Birkaç yılda bir tekrar eden bu döngü, bazen etkisini fazlaca gösteriyor ve can kayıpları yaşanıyor. Aşırı sıcakları yaşayan ülkelerde ve tabii bizde de bugünlerdeki sohbetlerin ortak konusu havalar elbette. Sıcaklardan ölümler yaşansa da tarihte bazen öyle hava olayları yaşanmış ki, bugün şikâyet edilen ortamlar “serin” bile kalabilir. Bakalım…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir