Anadolu Ajansı (AA) foto muhabiri Şebnem Coşkun 10-28 Şubat’ta, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda gerçekleştirilen 6. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde bilim heyetinin yürüttüğü çalışmaların yanı sıra bu coğrafyada yer alan farklı türleri de gözlemleme imkanı buldu.
Coşkun, Horseshoe Adası’nda su altını gözlemlemek için seferin Çevre Zabiti Atilla Yılmaz ile adanın Gaul Koyu’nda buz dağları arasında dalış yaptı. Ekip bu dalışla su altında pembe renkli bir türe rastladı.
İLK DEFA KEŞFEDİLEN TÜRÜN FOTOĞRAFINI ÇEKTİ: BEROE CUCUMİS
Coşkun, kıtada daha önce yapılan çalışmalarda rastlanmamış söz konusu türün tespit edilebilmesi adına fotoğrafla bu türü görüntüledi.
Sefer katılımcılarından Tarım ve Orman Bakanlığının Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Su Ürünleri Bölüm Başkanı Alpaslan Kara’nın yaptığı literatür taramasından sonra keşfedilen canlının “Beroe cucumis” olduğu ve kıtanın güneyinde daha önce bir kaydının bulunmadığı ortaya çıktı.
“SON YILLARDA 6-7 SANTİMETREDEN DAHA BÜYÜK OLANI GÖRÜLMEDİ”
Kara, yaptığı açıklamada “Ctenophora” canlı grubundan olan şeffaf, pembe renkli ve en fazla 15 santimetreye kadar büyüyebilen “Beroe cucumis” türünün küresel ısınmanın da etkisiyle 2050’ye kadar şu an yaşaması için pek elverişli olmayan Antarktika’nın daha soğuk bölgelerine de yayılmasının beklendiğini söyledi.
Son yıllarda 6-7 santimetreden daha büyük olanının görülmediği aktaran Kara, şunları kaydetti:
“Beroe cucumis, çoğu insanın denizanası sandığı küçük bir canlı ancak denizanası değil. Daha önce Antarktika kıyılarında görülmüş ve bu kadar güneyden bildirilen bir kaydı yok. Bu pembe renkli canlı, denizanalarıyla besleniyor ve kendisinden daha büyük boyuttaki denizanalarını dahi vücuduna göre çok büyük olan geniş ağzı sayesinde avlayabiliyor.
Horseshoe Adası kıyılarında denk geldiğimiz Beroe cucumis, 4 bin metreye yakın derinliklere kadar yüzebilir. Biyolüminesans, yani kimyasal yolla ışık üretebilen, doğanın mucizevi küçük canlılarından biridir. Muhtemelen tek başına değildi ve kıyıda pek çok arkadaşı vardı. Eğer onları karanlıkta görmüş olsaydık büyük ihtimalle bize pembe bir ışık gösterisi sunacaklardı.”
KİMYASAL YOLLA IŞIK ÜRETEBİLEN, DOĞANIN MUCİZEVİ KÜÇÜK CANLISI
Ktenofor adı verilen canlı grubu deniz ekosistemlerinin önemli bileşenleri arasında yer alıyor. Jelatinimsi yapılarıyla bilinen bu canlılar kıyılardan, okyanusların derinliklerine, tropik bölgelerden kutuplara kadar çok geniş yayılım alanlarına sahip ancak deniz ekosistemlerinde ktenoforların ekolojik rolü hala tam olarak anlaşılabilmiş değil.
Küresel ısınmanın da etkisiyle 2050 yılına kadar şu an yaşaması için pek elverişli olmayan Antarktika’nın daha soğuk bölgelerine de yayılması beklenen Beroe cucumis etçil ve oldukça obur bir canlı olduğu görülüyor.
4000 METRE DERİNLİĞE YÜZEBİLİYOR
Yavru balıklardan, krill larvalarına, çeşitli zooplankton türlerine, hatta kendisinden daha büyük deniz anası türlerine kadar pek çok canlıyı besin olarak tüketebilen bu canlıyı Horseshoe Adası çevresindeki Adelie Penguenleri de zaman zaman besin olarak tüketiyor.
Bu tür, 4000 metreye yakın derinliklere kadar yüzebiliyor, 0-200 metre derinliklerde daha bol ve homojen miktarlarda bulunuyor ve daha derinlere gittikçe sayıları azalıyor.
Beroe cucumis aynı zamanda biyolüminesans yani kimyasal yolla ışık üretebilen, doğanın mucizevi küçük canlılarından biri.
Öte yandan dalışlarda penguenler, deniz yosunları, deniz yıldızları ve buz parçaları da görüntülendi.