Kaybolmasıyla gündeme gelen Ece Gürel 4 gün boyunca arandı.
Müge Anlı ile Tatlı Sert programına konuşan baba Muharrem Koçoğlu şunları söylemişti:
‘Başına bir şey gelmiş olabilir. Başka bir şey düşünemiyorum. Telefonu açmamazlık kesinlikle yapmaz. Evden dolaşmaya diye çıkıyor. Eşine de ‘Ben ormana çıkıyorum, yürüyüşe gideceğim’ diyor. Eşine de ‘Gelecek misin’ diye sorduğu zaman, eşi bir gün önceden çalışmış olduğu için ‘Ben yorgunum, sen git’ diyor. Çıkıp ormana yürüyüşe gidiyor. 12 civarı evden ayrılıyor. Eşim de arıyor. Annesine ‘Kent ormanına gideceğim, kafamı dağıtacağım’ diyor. 6’ya kadar aradık. Eşini aradık, karakola gitti, bildirdi. Aramaya başladık…’
Gürel’in neden ortadan kaybolduğu hâlâ belirsizliğini koruyor. İş yerinde mobinge maruz kaldığı ve tazminatsız şekilde işten çıkarılmasının bu kaybolmaya sebep olduğu iddiaların başında geldi.
“RUHUM GERİDE KALDI”
Ece Gürel’in tabiatı sevdiği, ormanda sıkça geziler yaptığı da eşi ve arkadaşları tarafından ifade edildi. Ancak sosyal medyada Ece Gürel’in paranormal ve spirütel konularla yakın ilişki içinde olması çeşitli iddialara da yol açtı.
Gürel ücretli Tarot yorumculuğu yapıyor, kurşun dökümü ve hacamat işi yapıyordu. Bunları da “eceseraa” ve “tarotunecesi” adlı Instagram hesapları üzerinden gerçekleştiriyordu.
Bunlardan en dikkat çekeni ise “eceseraa” adlı hesabı üzerinden bir arkadaşıyla ortaya çıkan Instagram mesajları oldu.
Ece Gürel’in son mesajı ‘Önce kayboldum, sonra oturdum. Ruhum geride kaldı.’ şeklindeydi.
Bunun bir Kızıderili tabiri olduğu ve yorulan kişilerin söylediği ifade edildi.
ECE GÜREL’İN SON PAYLAŞTIĞI DUA
Hakkında yapılan yorumlar bir tarafa vefat eden Ece Gürel’in “@tarotunecesi” hesabında paylaştığı dualardan biri dikkat çekiyor.
Gürel paylaşımında “Bismillahillezi duası nazar duası günde üç kere okuyalım” diyerek takipçilerine tavsiye ediyor.
Bu dua İslam alimleri tarafından tavsiye edilen duaların başında geliyor. Hadis-i şeriflerde bu dua şöyle geçiyor:
(Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdi ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim duasını sabah 3 kere okuyana, akşama kadar, akşam okuyana da, sabaha kadar hiç bela gelmez.) [İbni Mace]
İmam-ı Rabbani hazretleri, talebeleri ile, uzak bir yere giderken, gece, bir handa kaldılar. (Bu gece bir bela zuhur edecektir. [Besmele ile] (Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim) duasını üç defa okuyun) buyurdu.
Gece büyük yangın oldu. Her odada eşyalar yandı. Duayı okuyanlara bir şey olmadı.
Dert, bela, fitne, hastalık, nazar, sihir ve zalimlerin şerrinden korunmak için, sabah akşam, imam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiğini hatırlayarak, 3 defa okumalıdır. (Umdetül İslam)
DMT VE AYAHUSKA İDDİALARI
Ekipler ilk etapta cep telefonu ve bazı kişisel eşyalara ulaştı. Sonra buraya uzak bir noktada genç kadının hırkası bulundu.
Günlerdir devam eden aramaların ardından sevindiren haber gece saat 01.30 sıralarında geldi. Ece Gürel orman içindeki bir dere kenarında uyurken bulundu.
Soğuk hava sebebiyle hipotermi geçirdiği belirlenen Ece Gürel, telefondan son sinyal alınan noktadan 6 kilometre uzaktaydı.
Hastaneye kaldırılan ve uzun süre soğukta kalan Gürel’in tedavi sırasında bir süre kalbi durdu.
Doktor müdahalesinin ardından yeniden kalbi atmaya başlayan Gürel, entübe edilerek yoğun bakım servisine alındı. Ancak Gürel’in yapılan müdahalelere rağmen sabah karşı hayatını kaybettiği öğrenildi.
Sosyal medyada gerek Ece Gürel’in tarotla olan ilişkisi gerekse eşyalarından uzak bir yerde dere kenarında bulunması içeriğinde DMT bulunan “ayahuska” bitkisi kullandığı yönünde yorumlara yol açtı.
Bu iddialara göre ayahuska kullanmak için ormanda yalnız başına olmak ve dere kenarına bulunmak gerekiyordu.
Herhangi bir temeli olmayan bu iddialar bir tarafa, Ece Gürel’in hipotermiye bağlı olarak hayatını kaybetmesi yakınlarını derin yasa boğdu. Kaybolmasının gerçek sebebinin gizemini koruması da bu iddia ve teorilere kapı açtı.
AYAHUSKA NEDİR?
Ayahuska veya Ayahuasca denilen içecek, “Banisteriopsis caapi” bitkisinin dal ve yapraklarının kaynatılmasıyla elde edilen ve kişiye halisünasyonlar gösteren bir yapıya sahip.
Çok güçlü halüsinojen bir içecek olduğu ve içindeki dimetiltriptamin (DMT) sebebiyle çoğu ülkede tıbbî mecburiyetler dışında kullanılması yasaktır.
Güney Amerika’daki Amazon yerlileri tarafından kullanılan, psikoaktif etkileri olan bu içecek genellikle şamanlar veya spiritüelistler tarafından törenlerde tüketiliyor.
Yani söylendiği gibi dere kenarında ve ormanda yalnız olmak gerektiği gibi durum söz konusu değil.
Nitekim bu uyuşturucu ayahuska içeceğini içtiğini söyleyen Prens Harry’nin ardından bunu merak eden bir kadının da gidip kullandığı sonra öldüğü haberlere yansıdı.
DMT NEDİR?
Güçlü bir halüsinojenik bileşik olan Dimetiltriptamin kısa adıyla DMT, “ruh molekülü” olarak adlandırılıyor.
Bu ismin verilme sebebi ise DMT’nin güçlü ve canlı halüsinasyonlar, zaman ve mekân algısında değişiklik, yoğun mistik duygu ve düşüncelere yol açması.
Bunu kullanan bazı kişiler, farklı boyutlara veya varlıklara eriştiklerini iddia ederek ruhlarının hareket ettiğini ifade ediyor. Özellikle Batı’da manevi arayış içinde olan kişilerin tecrübe etmek istediği bu madde, pek çok kişinin ölümüne yol açıyor.
DMT ARAŞTIRMALARI
Daily Mail’in haberine göre, Imperial College London’daki araştırmacılar, DMT’nin ölüme yakın denemeler (ÖYD) sırasında canlı halüsinasyonlardan sorumlu olabileceğine dair işaretler buldular.
Ekip, eğlence amaçlı DMT alan kişilerin denemelerindeki benzerlikten yola çıkarak, beynin ölümden önceki anlarda kendisini bu saykodelik nörokimyasalla doldurabileceğini öne sürdü.
Londra’daki Greenwich Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan David Luke, DMT’nin insan beyninde ölüm anında daha fazla miktarda salındığına dair bazı veriler olduğunu söyledi.
Ancak nörobilimci ve nörodejeneratif hastalık uzmanı Amy Reichelt Popular Mechanics’e yaptığı açıklamada, ‘[Hayvanların] nörotransmitter üretme ve bileşikleri metabolize etme konusunda belirgin şekilde farklı yolları olabilir’ dedi.
Bu sebeple insanların ölümden önceki anlarda gördüklerinin gerçekten DMT ile bağlantılı olup olmadığını belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu uzmanlar tarafından ifade edildi.