Evlendikten sonra Tunceli’den Elazığ’a taşınan 2 çocuk annesi Meltem Kuş’un hayatı, Genç Çiftçi Projesi ile değişti.
Yıllarca ailesiyle hayvancılık yapan Kuş, aile bütçesine destek sunmak için 2018’de başvurduğu proje kapsamında 34 küçükbaş hayvan hibesi aldı.
AA’nın haberine göre; eşinin köyü Aydıncık’a yerleşen Kuş, devletten aldığı 34 küçükbaş hayvanı çoğaltarak 180’e çıkarttı.
Profesyonel çiftçilik hayatına atılan Kuş, bir yandan ev işleriyle uğraşıyor diğer yandan da eşinin desteğiyle hayvanlarını her gün merada besleyip, sütünü satarak aile bütçesine katkı sağlamanın mutluluğunu yaşıyor.
Evde oturmak yerine köyüne dönerek hayvancılık yapmayı tercih ettiğini belirten Kuş, evlenmeden önce anne ve babasıyla hayvancılık yaptığı için işin inceliklerini bildiğini, tesisat ustası eşinin de bulduğu her fırsatta kendisine destek olduğunu belirtti.
“İlkokul mezunu olduğum için bir şey yapamıyordum”
Devletin sunduğu imkan sayesinde iş sahibi olduğunu anlatan Kuş, eşine ve ev bütçesine destek için bir şeyler yapmak istediğini söyleyen Kuş, şu ifadeleri kullandı:
“İlkokul mezunu olduğum için bir şey yapamıyordum. Televizyonda gençlere destek verildiğini gördüm. Eşime danıştım, beni destekledi. Ben de Genç Çiftçi Projesi’ne başvurdum. Bana yardımcı oldular. Devletimiz sayesinde sürü sahibi oldum.”
“Kendi işimin patronu oldum”
Başvurusunun hemen onayladığını, büyük sevinçle onları teslim aldığını ifade eden Kuş, sürü sahibi olduğu için devlete minnet duyduğunu dile getirdi. Kuş, projenin çiftçilerin önünü açtığını anlatarak, şöyle konuştu:
“Bana 34 koyun verildi. Eşimin köyüne yerleştim. Kendi işimin patronu oldum. Koyunlarımı çoğalttım, şu an 180 koyunum var. Yeni doğan kuzularımla çoğaltıyorum, sayısını daha da çoğaltacağım. Aileme büyük bir destek sağlayacağım.
“Koyunlar benim çocuklarım gibi oldu”
İşimi severek yapıyorum. Hayvanlarla uğraşmayı seviyorum. Hayvan sahibi olduktan sonra işim çok yoğunlaştı. Sabah 5’te kalkıp hayvanlarımı otlatıyorum. Koyunların sağımı, ilaçlanması gibi her şeyi yapıyorum. Koyunumu sağıyorum, peynirini, sütünü, yoğurdunu yapıyorum. Koyunlar benim çocuklarım gibi oldu. Günlük yaşamımız hep onlara bağlı. Yapamadığım güç gerektiren işlerde eşim bana destek oluyor.”
