Mahir İpek: Televizyon ve tiyatroyu ayırmıyorum

Kendisinden ve oyunculuk serüveninden bahsederek röportajına başlayan Mahir İpek, doğma büyüme Ankaralı olduğunu dile getirdi. Ailesi dolayısıyla Ankara ile bağlarının hiç kopmadığını belirten İpek, tiyatro ve oyunculuk macerasının başlangıcından bahsetti ve lise yıllarına dayanan olayda erkek öğrenci ihtiyacı sonrasında arkadaşlarının önerisiyle şans eseri tiyatroyla tanıştığını söyledi.

“Provada metni okumaya başlayınca büyülü bir şey oldu. Bu işi yapmam gerektiğini düşündüm. Sonrasında da bir daha başka bir mesleği hiç düşünmedim” diyen oyuncu, mesleğine duyduğu sevgiyi “O yıllarda aslında bir meslek hayalim yoktu. Otomobil işlerine meraklıydım o dönem, estetik yönü beni çok çekiyordu. Oyuncu olmasam sanırım kaportacı oldurdum. Bence herkesin hangi işi yaparsa yapsın, farkında olmadığı ama çok iyi yapabileceği meslekler var. Ben mesleğimle tanıştığım için çok mutluyum. Ancak çok büyük bir mücadele ve uğraşla bu noktaya geldim. Bu benim için hiç bitmeyen bir serüven. Ustalık seviyesi nerede başlıyor onu da bilmiyorum. Çünkü bu meslekte her gün yeni bir şey öğreniyorsunuz. 50 yaşındayım ve hala sahnede yeni bir şey keşfettiğimde mutlu oluyorum” ifadeleriyle dile getirdi.

“TELEVİZYON OYUNCULUĞU KÜÇÜMSENMEMELİ”

“Ben televizyon oyunculuğunun küçümsenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki tiyatro tiyatrocusunun alanı sahnedir. Ama televizyonda da seyircinin gözü yerine kamera var. Eskiden oyunculuk, televizyon ve tiyatro oyunculuğu olarak ikiye ayrılmış. Ben bu ayrıma katılmıyorum. Oyunculuk, oyunculuktur. Oyunculuğun olmazsa olmaz metotları vardır. Bunu hem tiyatroda hem televizyonda hem de sinemada uygulamanız gerekir. O yüzden televizyonu ve tiyatro sahnesini birbirinden ayırmıyorum.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir