Şam-SDG anlaşmasıyla kalıcı barış sağlandı mı? 8 maddede 11 ‘mayın’

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD’yi de içinde barındıran Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) elebaşı Ferhat Abdi Şahin ile silahların bırakılması için el sıkıştı. Anlaşma ile Suriye’de yeni bir dönem başlarken Kütahya Dumlupınar Üniversitesinden Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu “Suriye’de kalıcı barış sağlandı mı?” sorusunun cevabını aradı. Prof. Dr. Şeyhanlıoğlu şunları kaydetti:

Suriye haritası, Lazkiye ve Dürzilerin çatışmaları arasında Bahar ayının rengine büründü. Bu anlaşmanın, ABD’nin kontrolü altında yapıldığı ve SDG elebaşı Ferhat Abdi Şahin’in, CENTCOM Komutanı Michael Kurilla ile dört saatlik bir görüşmeden sonra Lazkiye olaylarının ortasında ve İsrail’in Dürzileri de kışkırttığı bir zamanda, imzalaması oldukça düşündürücüdür. Çünkü Kurilla, Suriye ziyareti öncesi 5 Mart’ta başladığı Orta Doğu turunda Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail’i de ziyaret etmişti. İsrail’de Genelkurmay Başkanlığı görevine getirilen Eyal Zamir ile görüşen Kurilla, ABD’nin İsrail’e olan desteğini tekrarlamıştı

“ARAP” KELİMESİ KALKACAK

Kuzey ve Doğu Suriye’deki petrol ve 10.000 DEAŞ’lının kaldığı tahmin edilen hapishaneler, Yeni Suriye Ordusu ile ortak kontrol edilecek. Süreci takip eden ve kontrol eden ortak dört komisyon kurulacak. SDG ve Yeni Suriye Ordusu ortak istihbarat paylaşımı yapacak. Anlaşmanın garantörleri İngiltere, ABD, Almanya ve Fransa. Bu anlaşmayı Türkiye ve Katar da memnuniyetle karşıladı. Böylece, SDG Suriye toplumun en büyük etnik grubu (Yüzde 20 civarındaki Kürt’ü, toprakların yüzde 40’nı, su ile petrolün yüzde 90’ını ve 8 milyon civarında bir nüfusu kontrol ediyor) iki taraf arasında imzalanan anlaşma, 8 maddeden oluşuyor ve bunun içinde Suriye’nin genelinde çatışmaların durdurulması, SDG’nin Suriye savunma yapısına dâhil edilmesi ve bölgedeki bütün petrol ve gaz sahalarının Suriye yönetimi tarafından kontrol altına alınması yer alıyor.

Anlaşmanın bir diğer önemli maddesi, Kürt halkının Suriye Devleti içinde resmî bir toplum olarak kabul edilmesi ve bütün vatandaşlık haklarının garanti altına alınması oldu. Böylece dil ve kimlik problemi kalmayacak. Yeni anayasada Suriye Arap Cumhuriyeti değil de sadece Suriye Cumhuriyeti ifadesi olacak.

ÇEKİL DENİLİR Mİ?

“Yeni Suriye’nin kurulmasında bu anlaşma 8 Aralık sabahı kadar tarihîdir” diyen Prof. Dr. Şeyhanlıoğlu, Türkiye’nin gölgesi altında yapılan mutabakatta mayınlı başlıklar bulunduğunu söyledi. Şeyhanlıoğlu, 8 maddelik anlaşmadaki 11 endişeyi şöyle sıraladı: 

1. Yeni anayasanın yazılımı.
2. Petrol ve sınır kapılarının kontrolü.
3. David Koridoru ve BOP. 
4. Türkiye’nin Suriye’nin toprak ve siyasi bütünlüğüne yönelik kararlı baskısı.
5. Öcalan’ın barış çağrısı.
6. Dokuz aylık süre çok uzun ve sıkıntılar çıkabilir. (Cenevre görüşmeleri gibi…)
7. Ukrayna’yı satan ABD yönetimi, İran’ın güvenilmezliği ve İsrail’in Müslüman Kürt halkı tarafından kabul edilmemesi.
8. İsrail’in Suriye’ye saldırıları ve Netanyahu’nun, Dürzileri kışkırtması.
9. Bu anlaşmadan sonra Türkiye’ye de ‘Güvenli bölgelerden çekil’ denilir mi?
10. Afganistan’dan bile işgal silahlarını geri isteyen Trump, ABD silahlarını geri alır mı? Ya da bu silahlar, her gün İsrail tarafından kışlaları bombalanan Suriye’ye verilir mi?
11. SDG’nin içindeki Deyrizor ve Rakka’daki Tayy ve Şammar aşiretlerinin SDG’den her an kopuş gösterebilmeleri ve Afrin’nden buraya göçen halkın geri dönüş talepleri.
Unutulmasın ki, Dayton ve Irak Barışı, yönetemeyen ve Lübnan gibi bir devlet ortaya çıkardı. Bu anlaşmada bu risk bulunmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir