YEŞİM ERASLAN ANKARA – İtalya’nın en büyük savunma ve havacılık şirketi Leonardo ile BAYKAR arasında imzalanan anlaşmanın, Avrupa’nın güvenlik ve savunma krizi yaşadığı bir döneme denk gelmesi sonrasında gözler Avrupa’nın savunma sektöründeki dev pastaya çevrildi.
Anlaşmayı gazetemize değerlendiren Savunma Uzmanı Turan Oğuz, dünyada yeni bir fay kırığı oluştuğunu ve yeni bir dünya düzeni kurulmaya başlandığını söyledi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla rahatlayan ve kendini tamamen ABD’ye dayayan Avrupa’nın panik durumda olduğunu ifade eden Oğuz, Avrupa kıtası içerisinde savunma sanayisi en hazır olan ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Oğuz “Fransa bile konvansiyonel açıdan Türkiye’ye kadar hazır değil. Avrupa ülkeleri kendi envanterlerini tamamlamaya, 800 milyar dolarlık bir fon oluşturmaya çalışıyor. Türkiye, bu pastadan iş alacak ülkelerinden bir tanesi. Bu anlaşma aslında Türkiye’nin görünmez bir başarısı. Tam bir ‘Nereden nereye geldik?’ durumu” dedi.
100 MİLYARLIK PASTA
İnsansız hava araçları pastasının 100 milyar dolar olduğunu belirten Oğuz “Bu rakam yakın süreçte 400 milyar dolara kadar büyüyecek. BAYKAR insansız sistemleri ve yazılımlarını üretecek, Leonardo faydalı yükleri verecek, sonuçta İtalya ve Türkiye 100 milyar dolarlık pastadan pay alacak. Aslında rakipsiz bir birliktelik oluşturdular. Çünkü Avrupa insansız hava araçlarına hiçbir yatırım yapmadı, tamamen ABD’ye dayanmayı seçti. Bu anlaşma sadece insansız hava araçlarıyla da sınırlı değil. İki firma iş birliklerini uzay çalışmaları alanına da taşıyacak. BAYKAR’ın SİHA ve yapay zekâ teknolojisindeki üstün kabiliyeti, Leonardo’nun görev sistemleri, faydalı yükler ve sertifikasyon yetenekleriyle birleşecek. Leonardo hava, kara, deniz, denizaltı ve uzay alanlarında çalıştığı için tüm alanlarda yapay zekâyı sahada da kullanılabilir sahaya verilebilir hâle gelmiş durumda. BAYKAR ise yapay zekâyı kullanmaya başladı bile. TB2, TB3 ve AKINCI’ya yapay zekâ bilgisayarları yerleştirmeye başladı. Ve bunlar uçuyor şu anda” diye konuştu.
BAYKAR KAPIYI AÇTI
Turan Oğuz şunları söyledi: Buna sadece BAYKAR olarak bakılmamalı. BAYKAR’ın açtığı kapıdan çok sayıda büyük Türk şirketi girecektir. ASELSAN, ROKETSAN da bir şeyler verecektir. BAYKAR’la birlikte Türk savunma şirketleri de adım atmış oldu. Çünkü Türkiye ihracattan gelen her şeyi ARGE’ye aktarıyor. Gelir olarak kaydedilen her satış, firmaların daha hızlı büyümesine ve Türkiye’nin hedeflerini daha hızlı bir şekilde gerçekleştirmesine yardımcı olacaktır.
ANKARA İLE DAHA YAKIN BAĞ KURULMALI
Yunan Kathimerini gazetesinden hükûmete Avrupa’nın güvenliğinde Türkiye’nin artan öneminin kabullenilerek buna uyum sağlanması tavsiye edildi.
Ottawa Üniversitesinden hukuk profesörü Yorgos Monastiriakos’un Kathimerini gazetesinde yayımlanan “Yunanistan, Türkiye’nin Avrupa güvenliğinde artan önemine uyum sağlamalı” başlıklı makalesinde Avrupa’nın yeni güvenlik şartlarına ve Türkiye’nin bu konuda artan rolüne değinildi. Kırım Savaşı’nda İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya ve Yunanistan karşısında ittifak oluşturduğu hatırlatılan makalede, şimdi de Avrupa’daki güç dengesinde benzer bir değişimin beklendiği ifade edildi. Yunanistan’ın Avrupa’da Türkiye nedeniyle dışlanmamak için dikkatli olması gerektiği belirtilen makalede, Amerika’nın kimlik krizinde bulunduğu mevcut ortamda Avrupa’nın ve Yunanistan’ın Ukrayna ve Türkiye ile daha yakın bağlar kurmak durumunda olduğu kaydedildi.
Makalede Ankara’nın Rusya ile başa çıkmada büyük deneyiminin olduğuna işaret edilerek, “Hiçbir dünya lideri, Suriye’den Azerbaycan’a ve hatta Libya’ya kadar Rus savaş suçlusu Vladimir Putin’e karşı Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kadar daha iyi oynayamadı. Türkiye’nin güçlü adamı, sayabildiğim kadarıyla Rus diktatör karşısında yenilgisizdir” değerlendirmesinde bulunuldu.
Türkiye’nin Avrupa’nın savunma sanayiinin temelini güçlendirmek için de önemli olduğu vurgulanan makalede, savunma sanayiinde düşük üretim maliyeti ve büyük iş gücüne sahip olduğu kaydedildi.
ABD’nin Avrupa’daki boşluğunu Türkiye’nin doldurabileceği belirtilen makalede “Atina, bunun yaşanmasını engelleyemez ancak Türkiye’nin Avrupa ile yakınlaşmasının şeklini ve derinliğini etkilemeye çalışabilir ve bunu yapmalıdır da” ifadesine yer verildi. Öte yandan makalede Yunanistan’a yeni jeopolitik şartları göz önünde bulundurarak Rusya ile ilişkilerini tekrar şekillendirmesi, ABD ile Avrupa dışında bağımsız ilişki kurmak için çabalaması ve Türkiye’nin Avrupa ile yakınlaşmasını desteklemesi tavsiye edildi.